Üsküdar Üniversitesi'nden "gençlere yönelik" mesajlar

TAKİP ET

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan: -"Akıl çağında yaşıyoruz, böyle bir zamanda zihnimizi menzili korumaya değil, menzili geliştirmeye yönelik çalıştırmamız gerekiyor"

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle gençlere ilişkin mesajlarını paylaştı.

Üsküdar Üniversitesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Tarhan, Kuşaklar arasında çatışmaların geçmişte Mısır papirüslerinde, Hitit tabletlerinde hep var olduğunu belirterek, "Bu normaldir ama statükocu olanlar bunu anlayamıyorlar. Belli bir kuşakta da statükocu olmayanlar gençliği daha iyi anlıyorlar, daha iyi örnek olup yönlendirebiliyorlar.” ifadelerini kullandı.

Tarhan, insanoğlunun konforunu bozmamak için alıştığından ayrılmak istemediğini vurgulayarak, "Eğer kendini başarılı, yeterli görüyorsa, devamlı menzili korumaya yönelik zihnini çalıştırıyor. Hâlbuki akıl çağında yaşıyoruz, böyle bir zamanda zihnimizi menzili korumaya değil, menzili geliştirmeye yönelik çalıştırmamız gerekiyor.

Statükocu kişilikler bir müddet sonra anakronik dediğimiz kronolojide bozulmuş bir zihne sahip oluyor. Kendisi burada ama zihni geçmiş çağda yaşıyor. Anakronik kişiler çocukluk döneminde oturup kalırlar hiç büyümek istemezler. Çocuklukla vedalaşmak gerekiyor, gençlikle vedalaşmak gerekiyor ve böyle büyümek gerekiyor. Bunu yapamıyorlar.” şeklinde konuştu.

Tarhan şöyle devam etti:

"Mustafa Kemal, ‘Benim manevi mirasım akıl ve bilimdir’ diyor. Bence en güzel sözü budur. Dogmatik bağlılığı değil, bilimsel kanıta göre bağlılığı savunuyor. Bu, çağın doğrusunu yakalamaktır. Bunun için de gençler üzerinde kabul görüyor. Bugün de buna ihtiyacımız var. Bilim yöntem sunar, hakikati ararken bu yöntemleri kullanırsan kanıta dayalı gitmiş olursun. Kullanmazsan sadece dogmatik olarak bağlandın denir, inandırıcı olmaz. Bilimsel sağlamlık çağındayız. Bilimsel sağlamlığı sunduğun zaman insanları ikna etmek kolay oluyor. Cumhuriyetin kuruluşunda da bu vizyonla hareket edildi, İstanbul’daki meclisi dağıtıp aynısını Ankara’ya kurdular, bu geçişte vizyon çok önemliydi.”

İyilik kötülük mücadelesinin Hz. Adem’den beri devam ettiğini belirten Tarhan, "Böyle bir dönemde gençlere en önemli tavsiyem, sadece kendileri için çalışmasınlar. Kişisel idealleri değil, yaşadığı toplumlarla ilgili idealleri olsun. Bir insanın çabası gayreti ne ise, kapasitesi ve gücü odur. Çabası, gayreti kendi egosuysa sınırlıdır. Gücü, gayreti, çabası eğer yaşadığı toplumsa, insanlıksa o derece büyük işler yapar. Onun için ideali bizi aşmalı, aşkın bir ideali olmalı. Böyle idealler gençleri daha büyük, daha önemli küresel işler yapmaya iterler. Varoluşla ilgili problemlerini de çözmüş olurlar.” ifadelerini kullandı.

Üsküdar Üniversitesi