Uzmanlar, Tunus'ta Nahda Hareketi'nin sokağa yönelişinin, müzakere kartı ya da siyasi mesaj olabileceğini belirtti

TAKİP ET

Nahda Hareketi Sözcüsü Fethi el Ayadi: "Bu hamle, herhangi bir partiye karşı bir tavır ya da sokakta daha önce gerçekleşen herhangi bir uygulamaya tepki değil, edinilen tecrübenin savunulması olacak" Tunus Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Eski Başkanı Tarık el Kehlavi: "Nahda'nın gösteri çağrısı, ülkedeki güç dengesinin düzenlenmesi adına bir müzakerenin başlangıcı olabilir" Siyasi analist Bulubabe Salim: "Nahda'nın daveti, hala sokağa ve halk gücüne sahip olduğuna ve onu harekete geçirebileceğine dair halkın gücünü gösteren Cumhurbaşkanı Said'e yöneltilen siyasi bir mesaj niteliğinde"

YAMİNA SALİMİ - Tunus'taki Nahda Hareketi'nin ülkedeki anayasal krizin gölgesinde ülkenin demokratik tecrübesine sahip çıkmak için perşembe günü sürpriz bir hamleyle destekçilerini sokaklara çıkmaya çağıracağını duyurması net bir tarih belirlenmemiş olmasına rağmen tartışmalara yol açarken, uzmanlar tarafından bu adım ülkede Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasındaki krizi çözmek için bir müzakere adımı ya da güç gösterisi ve siyasi bir mesaj olarak değerlendirildi.

Arap Baharı'nın doğum yeri olan, kişisel hak, özgürlükler, demokratikleşme alanında birçok başarıya imza atan Tunus, devrimden bu güne geçen 10 yılda bir yandan reformları uygularken diğer yandan ortaya çıkan toplumsal ve siyasi krizlerle mücadele ediyor.

Tunus siyaset sahnesinde son gerilim Cumhurbaşkanı Kays Said ve Başbakan Hişam el-Meşişi arasında patlak verdi.

Tunus ocak ayında devrimin 10. yılına, sokağa çıkma kısıtlamaları ve diğer ekonomik koşulların protesto edildiği gösteriler ve şiddet olaylarının gölgesinde girdi. Başbakan Meşişi, bu protestoların gölgesinde, 16 Ocak'ta kabinedeki 25 bakandan 11'inde değişikliğe gittiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Said ise meclisteki güven oylamasından bir gün önce yaptığı açıklamada, kabine revizyonuna ilişkin kendine bilgi verilmediğini, değişikliğin anayasaya aykırı olduğunu, yeni bazı bakanların çıkar ilişkileri bulunduğunu belirterek sert bir dille eleştirdi.

Meşişi'nin yeni kabinesi 27 Ocak'ta Nahda Hareketi, Tunus'un Kalbi ve diğer bazı partilerin desteğiyle meclisten güvenoyu aldı.

Teamül gereği yeni bakanların göreve başlaması için Cumhurbaşkanı'nın davetiyle yemin etmeleri gerekiyordu, ancak Said, bakanları yemin törenine çağırmadı.

Aradan geçen sürede, Meşişi, Cumhurbaşkanı'ndan yeni atanan bakanların anayasa yemini etmesi için tarih belirlemesi talebinde bulundu.

Yerel bir radyo kanalına konuşan Başbakan Meşişi, Cumhurbaşkanı Said'in bakanlara anayasa yemini etmeleri için davet göndermemesini devletin işleyişini kesintiye uğratmak olarak nitelendirdi. Meşişi, Said'in bakanları kabul etmemesine dair kendisine resmi bir gerekçe sunmadığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Said, 11 Ocak'ta bazı parti vekilleriyle bir araya geldiği toplantıda, anayasayı uygulama konusunda kararlı olduğunu belirterek, kabine değişikliğinde birçok ihlal yapıldığını ifade etti.

Nahda Hareketi Sözcüsü Fethi el-Ayadi ise bundan bir gün sonra hareketin destekçilerini Tunus'un demokrasi tecrübesine sahip çıkmaya çağırdı. Ayadi, gösteri tarihinin ilerleyen günlerde belli olacağını ifade etti.

- Tunus'un demokratik kazanımlarını savunma

Ayadi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sokağa inme önerisinin Tunus siyaset sahnesindeki bazı arkadaşlarından geldiğini, prensip olarak bu öneriyi çeşitli ulusal güçlerle ve siyasi partilerle istişare ettiklerini aktardı.

Gösteriler için 27 Şubat olarak bir ön tarih belirlediklerini kaydeden Ayadi, bunun değişebileceğini söyledi.

Ayadi, bu çıkışın temelde demokrasiyi, parlamentoyu ve anayasayı savunmayı hedeflediğini belirterek şöyle devam etti:

Bu hamle, herhangi bir partiye karşı bir tavır ya da sokakta daha önce gerçekleşen herhangi bir uygulamaya tepki değil, edinilen tecrübenin savunulması olacak.

Ülkenin kazandığı demokratik tecrübenin, hükümet ve meclis gibi devlet kurumları tarafından savunulması kadar tüm Tunusluların da bu konudaki görüşünü ifade etmesine ihtiyaç duyulduğunu belirten Ayadi, Tüm Arap bölgesinde başarılı bir model olarak görülen Tunus deneyimi, temel bir meydan okuma olarak görülüyor ve popülist söylem tarafından hedef alınıyor. Bu deneyim ayrıca meclisteki dışlayıcı, faşist söylem tarafından da hedef alınıyor. dedi.

Ayadi, ayrıca bazı dış gündemlerin, bu tecrübeyi provoke etmek amacıyla müdahil olduklarını aktardı.

Hedefin şu andaki konusunun Meclis ve güvenoyunun çekilmesi çağrısı ile Meclis Başkanı Raşid Gannuşi olduğuna işaret eden Ayadi, meclisin feshedilmesi çağrısıyla temelde Tunus'un kazandığı demokrasi deneyiminin hedeflendiği ve herhangi bir şekilde yıkılmaya çalışıldığını aktardı.

Ayadi, Yapılan çağrı tüm sivil güçlere, ulusal kuruluşlara, hükümet ortaklarına ve bu konuda benzer görüşleri paylaştığımız siyasi partilere açık. Tunus'ta demokrasinin çok sayıda taraftarı var ve bu eylemlerin bizi bir araya getirmesini umuyoruz. ifadelerini kullandı.

Nahda Sözcüsü, ülkedeki genel durumun gösterinin düzenlenmesi için uygun olmadığının fark edilmesi durumunda her türlü seçeneğe (iptali ya da gerçekleştirilmesi) açık olduklarını, konunun incelenerek son kararın verileceğini söyledi.

Ayadi, siyasi krizi çözmek için yakında bir anlaşma ve uzlaşma sağlanmasını temenni ettiğini ifade etti.

- Gösteri çağrısı krize çözüm için bir müzakere kartı

Tunus Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Eski Başkanı Tarık el-Kehlavi, Nahda'nın gösteri çağrısı, ülkedeki güç dengesinin düzenlenmesi ve güç noktalarının vurgulanması adına bir müzakerenin başlangıcı olabilir. dedi.

Kehlavi, Nahda'nın gösterilerle geniş bir siyasi koalisyon içerisinde olunduğu izlenimi vermeye çalışacağına işaret etti.

Bu çağrı, ülkedeki mevcut siyasi çıkmazın gölgesinde geldi. Çünkü siyasi kanallar normal çalışırsa halka başvurulmaz. diyen Kehlavi, şunları söyledi:

Nahda kendisini en fazla teşkilatlanmış parti olarak görüyor ve Tunus sokaklarında önemli bir taraf olduğunu teyit etmek istiyor.

- Güç gösterisi ve siyasi bir mesaj

Siyasi analist Bulubabe Salim ise Nahda'nın daveti, hala sokağa ve halk gücüne sahip olduğuna ve onu harekete geçirebileceğine dair halkın gücünü gösteren Cumhurbaşkanı Said'e yöneltilen siyasi bir mesaj niteliğinde. dedi.

Salim, eylem çağrısının; ülkedeki mevcut siyasi çatışmanın, bir yandan başbakan ile parlamento diğer yandan cumhurbaşkanı arasındaki keskin bölünmenin gölgesinde ortaya çıktığını belirtti.

Siyasi analist, bu gösterinin siyasi krizi derinleştireceğini ve çözüm sağlamayacağını savundu.

Gösterinin gerçekleştirilmesini uzak bir ihtimal olarak gören Salim, mevcut krizi çözmek için bir baskı kartı olarak kullanılabileceğini kaydetti.

Salim, karşı görüşlerin sokağa dökülmesi halinde Tunus'un 2013'te tanık olduğu keskin bölünme ve ikili kutuplaşma meydanına yeniden dönüleceğini aktardı.

Salim ayrıca salgın gölgesinde kim tarafından olursa olsun herhangi bir gösteri davetinin kabul görmeyeceğini, politikacıların bu konuda örnek olması gerektiğini sözlerine ekledi.