Uzmanlara göre Suudi Arabistan-İran yakınlaşmasının etkilerini Lübnan'da görmek için henüz erken

TAKİP ET

Lübnan Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Arif el-Abid: - "Elbette anlaşma Lübnan'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkileyecektir. Daha önce hakim olan uzlaşmadan yoksun çekişmeli atmosfer yerini daha sakin ve çekişmesiz bir havaya bırakacaktır" - Doğu Enstitüsü Stratejik Çalışmalar Direktörü ve Orta Doğu uzmanı Sami Nader: - "Eğer anlaşmaya ilişkin somut adımlar atılırsa Lübnan açısından olumlu sonuçlar doğurur"

İDRİS OKUDUCU - Lübnanlı siyasi uzmanlar, İran ile Suudi Arabistan arasındaki yakınlaşmanın ülke üzerinde olumlu etkileri olacağı ancak bunu görmek için henüz erken olduğu görüşünde.

Suudi Arabistan ile İran'ın 7 yıl sonra 10 Mart'ta Çin'de diplomatik ilişkileri yeniden tesis etme kararı aldıklarını duyurmasının ardından gözler Riyad ve Tahran'ın Orta Doğu'da karşı karşıya geldiği ülkelere çevrildi.

Orta Doğu'da Tahran ile Riyad arasındaki çekişme alanlarından biri de Lübnan.

İran, Lübnan'da uzun yıllardır Hizbullah ve müttefiklerine verdiği destek nedeniyle bu ülkede kurulan hükümetler üzerinde önemli bir nüfuza sahip.

Aynı şekilde Suudi Arabistan da başta Sünniler olmak üzere kendisine yakın Hristiyan, Dürzi ve diğer siyasi partilere verdiği destekle Lübnan'da etkin olan ikinci bölge ülkesi.

Dolayısıyla Tahran ile Riyad'ın yeniden diplomatik ilişkilerini tesis etmesi ve gerginliği düşürmek için birtakım adımlar atması, uzun süredir siyasi ve ekonomik krizle boğuşan Lübnan'ı da etkileyeceği değerlendiriliyor.

2019'dan beri derin bir ekonomik krizle boğuşan ve halkın yüzde 80'i yoksulluk sınırında olan Lübnan'da, görev süresi 31 Ekim 2022'de dolan 13. Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın yerine hala yeni bir ismin seçilememesi nedeniyle de bir tür siyasi kriz yaşanıyor.

AA muhabirine konuşan Lübnanlı siyasi uzmanlar, Riyad ile Tahran arasındaki yakınlaşmanın Beyrut'a olası etkilerini değerlendirdi.

- "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde süreci kolaylaştırıcı bir rol oynayabilir"

Lübnan Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Arif el-Abid, Lübnan'ın önünde çözülmeyi bekleyen en önemli siyasi gündem maddesinin cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğunu söyledi.

Riyad ve Tahran arasındaki uzlaşının Lübnan üzerindeki olası etkilerine ilişkin Abid, "Elbette anlaşma Lübnan'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkileyecektir. Daha önce hakim olan uzlaşmadan yoksun çekişmeli atmosfer yerini daha sakin ve çekişmesiz bir havaya bırakacaktır. Ancak detaylı bir şekilde ne olacağından ve anlaşmanın ülkeyi nasıl etkileyeceğinden söz etmek için henüz çok erken." ifadelerini kullandı.

Abid, İran-Suudi Arabistan anlaşmasının Lübnan'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki en somut etkisinin ne olacağı yönündeki soruya, "Seçimlerde karar verici değil daha çok yardımcı veya süreci kolaylaştırıcı bir rol oynayabilir." yanıtını verdi.

Her iki ülkenin de daha önce Lübnan'daki sorunlara yaklaşımlarının tamamen kendi aralarındaki çekişmeye göre şekillendiğini belirten Abid, şunları kaydetti:

"Artık biraz daha uyumlu ve dengeli bir siyaset sergileyecekler. Bu nedenle (Hizbullah Genel Sekreteri) Hasan Nasrallah son üç açıklamasında Suudi Arabistan'a hiç değinmedi. Önceden Nasrallah hemen her gün Suudi Arabistan'a saldırıyordu. Aynı şekilde Hizbullah medyası da. Evet genel olarak olumlu bir havanın esmesine vesile olacaktır."

Abid, anlaşmanın sahadaki etkilerini görmek için ilk bakılması gereken ülkenin Lübnan değil Yemen olduğunu söyledi.

İki ülke arasındaki asıl çekişmenin Yemen'de yaşandığını vurgulayan Abid, Lübnan'ın şu anda öncellikli veya ilk sırada olmadığını belirtti.

- "Somut adımlar atılırsa Lübnan açısından olumlu sonuçlar doğurur"

Doğu Enstitüsü Stratejik Çalışmalar Direktörü ve Orta Doğu uzmanı Sami Nader, söz konusu anlaşmanın ilk etapta taraflar arasındaki tansiyonun düşürülmesine vesile olacağını, Lübnan'ı direkt etkileyeceğinden söz etmek için ise erken olduğunu söyledi.

"Bu anlaşmanın İran ile Suudi Arabistan arasındaki tüm sorunları çözeceğini söylemek mümkün değil." diyen Nader, "Tansiyonun düşürülmesi için atılan adım önemli. 2016'dan beri yükselen tansiyonun düşürülmesi için şu ana kadar atılan belki de en önemli adım." ifadelerini kullandı.

Nader, anlaşmanın Lübnan üzerindeki olası etkileri hakkında ise şunları kaydetti:

"Eğer anlaşmaya ilişkin somut adımlar atılırsa Lübnan açısından olumlu sonuçlar doğurur. Hizbullah'ın Körfez ülkelerine yönelik tehditleri nedeniyle Lübnan'a bazı yaptırımlar getirilmişti. Lübnan'ı izole etmese de zorlayan yaptırımlar olmuştu. Suudi Arabistan, Lübnan yönetimini Hizbullah'ı engellememek veya kontrol altına almamakla suçlamıştı."

- Nasrallah'tan Tahran-Riyad yakınlaşması yorumu

Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, 10 Mart'ta yaptığı açıklamada, Riyad ile Tahran arasındaki anlaşmanın Lübnan'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerine etkisi hakkında bazı mesajlar vermişti.

Riyad ve Tahran'ın krizin çözülmesine direkt müdahalelerinin mümkün olmayacağı imasına bulunan Nasrallah, "İran-Suudi Arabistan anlaşması cumhurbaşkanlığı dosyasına yardım edebilir, ancak hiçbir aday dayatılamaz." değerlendirmesinde bulunmuştu.

- Lübnan'daki siyasi ve ekonomik kriz

Lübnan'da Ekim 2019'da başlayan gösteriler, hükümetin istifası, Beyrut'taki liman patlaması ve Kovid-19 salgını gibi olaylar ekonomiyi derinden etkiledi.

Yaklaşık 3,5 yıldır devam eden ekonomik kriz ortamında döviz rezervlerinin erimesinin önüne geçilmesi için bankalardaki dolar mevduat hesapları donduruldu.

Ülkede, 2019'da 1 ABD doları 1500 Lübnan lirasından işlem görürken, art arda yaşanan gelişmelerle eş zamanlı olarak yerel para birimindeki değer kaybı da arttı. Ocak 2022'de 1 ABD doları 20 bin Lübnan lirası iken şu anda 100 bin Lübnan lirası civarında işlem görüyor.

Yaşanan ekonomik krizle eş zamanlı olarak Lübnan'da 31 Ekim 2022'den bu yana siyasi bir kriz yaşanıyor. Mecliste düzenlenen 11 oturuma rağmen Cumhurbaşkanı Avn'ın yerine 5 aydan uzun süredir hala yeni bir isim seçilemedi.

Cumhurbaşkanı seçilmemesi nedeniyle de yeni hükümet kurulamıyor. Mevcut hükümet de "geçici olarak" sadece istisnai durumlarda Bakanlar Kurulu toplantısı düzenleyerek sınırlı seviyede kararlar alabiliyor.

Beyrut Lübnan Riyad Tahran