Editör Masası'na konuk olan Memişoğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu."Yenidoğan çetesi" soruşturmasıyla ilgili süreçte ilk andan bugüne neler yapıldığına ilişkin soru üzerine Memişoğlu, 27 Mart'ta CİMER'e bir şikayet başvurusu olduğunu ve şikayetin 28 Mart'ta Sağlık Bakanlığına iletildiğini belirtti.Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı ile aynı zamanda o dönem müdürlüğünü yaptığı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne de konunun iletildiğini aktaran Memişoğlu, birkaç gün teftiş kurulunun beklendiğini, ardından İl Sağlık Müdürlüğü olarak gereğini yapmak üzere harekete geçtiklerini söyledi.2-5 Mayıs 2023 tarihinde denetlemeler yapıp, talimat yazdıklarını anlatan Memişoğlu, "Bu talimat neticesinde de şu görülüyor, bununla ilgili, 'biz bu denetlemeleri yapıyoruz rutin denetlemeleri ama burada bazı şüpheler var, bunları delillendiremiyoruz. Çünkü biz burada esasında hasta dosyalarına, gittiğimiz zaman doktorun olup olmadığına, hasta ile ilgili duruma ne olduğuna bakıyoruz ama bu çete öyle bir çete ki bunların hepsini manipüle edebiliyor ve delil bulamıyoruz', diye arkadaşların söylediği bir şey bu aşamada." ifadesini kullandı.Bunun üzerine "ne yapalım" diye kendisine gelindiğini vurgulayan Memişoğlu, emniyetten 5 Mayıs 2023'te yardım istediklerini kaydetti.Mali şubeden bir başkomisere şüphelerini ilettiklerini ve bunları delillendirmek istediklerini dile getiren Memişoğlu, bu şüphenin, "Bebekleri çok fazla yatırarak, hatta ölmüş bebekleri bile uzun süre yatmış göstererek veya bu bebekleri bu hastanelere yönlendirerek Sosyal Güvenlik Kurumunu suiistimal ettiklerine ve bu konuda hastanelerin ortamlarının, şartlarının da yeteri kadar, tıbbi olarak uygun olup olmadığına dair" olduğunu aktardı.- "Biz 5 Mayıs'ta yazıyoruz ama emniyet bunları dinlemek için 20 Haziran 2023'te izin alıyor"Denetimlerin sonucunun o esnada alınamadığına dikkati çeken Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü o sırada dosyayı değiştirebiliyorlar hasta dosyasını veya o anda bebekler zaten çok küçük ve yoğun bakıma ihtiyaçları olduğu için bunun bakımını, vesairesini o aşamada kendilerine göre manipüle edip bizim denetleme ekiplerine bunu farklı şekilde ifade ediyor olabilirler diye. Bu konuda 'biz delil elde edemiyoruz' demeleri üzerine biz emniyeti devreye sokuyoruz. Çünkü orada şöyle de olabilirdi yani 'denetimden bir şey çıkmadı' deyip devam edebilirdi, hayır biz bunu yapmıyoruz, Biz diyoruz ki bununla ilgili madem bir şey var, polis, delil ve ispata dayalı... Mahkemede çünkü bir kurumu kapatacaksanız, bir doktorun doktorluğunu iptal edeceksiniz veya bir ceza keseceksiniz elinizde somut deliler olması lazım. Biz bunun olması için emniyeti 5 Mayıs'ta devreye sokuyoruz. Ben yardımcılarıma, herkese şunu söylüyorum, 'Emniyet ve savcılık sizden ne isterse 7/24 saat bununla ilgili lütfen onlara destek verin' diyoruz. Biz bu yazıyı yazıyoruz 5 Mayıs'ta, emniyette şunu yapıyor, 20 Haziran 2023'te Cumhuriyet Başsavcılığından teknik, fiziki takip ve telefon dinlemesi için izin alıyor. Biz 5 Mayıs'ta yazıyoruz ama emniyet bunları dinlemek için 20 Haziran 2023'te izin alıyor."Memişoğlu, gizlilik kararı alındığını da anımsatarak, 4 Eylül 2023'te emniyetin Yolsuzluk Büro Amirliği tarafından savcılığa bildirimde bulunmasının istendiğini ve yaklaşık 300 kişinin, haklarında dinleme izni alınarak dinlenmeye başlandığını anlattı.Emniyetle hep işbirliği içinde çalıştıklarını aktaran Memişoğlu, şöyle devam etti:"Emniyet bu dinleme esnasında işte bebeklerle ilgili bir sorun var, bir şüphe elde ettikleri anda bizim arkadaşlara diyorlar ki 'hemen olağanüstü bir denetime çıkın' diyorlar. Biz de bu hastanelere 25 Eylül'de herkesin nereye gideceğini bilmediği şekilde, zarflarla, anlık olarak olağanüstü bir denetim yapıyoruz. Esasında dosyanın esas delil elde edilen zamanı 25 Eylül'deki bu genel olağanüstü büyük denetim. Ve o denetimde haberleşmeler ve dinlemeler, birbirleriyle konuşmalar, teyp kasetleri, işte bazı bebeklerin saklanılması vesaire esasında dosyadaki delillerin birçoğu bu aşamada elde edilmiş oluyor."- 28 Eylül'de komisyon oluşturulduBakan Memişoğlu, 25 Eylül'deki denetimden sonra 28 Eylül'de İstanbul genelinde yenidoğancıların oluşturduğu bir komisyon kurduklarına işaret ederek, "Bu 25 Eylül'de değerlendirilen ve denetim yapılan hastanelerdeki alınan dosyaların bilgilerinin de aynı zamanda bilimsel olarak değerlendirilmesi neticesinde, emniyete bu komisyonun raporlarını verdik." diye konuştu.- "Kimin nereye gideceğini belli etmeden bu denetimleri yaptık"Memişoğlu, komisyonu oluşturmalarının en büyük sebebinin delil ve somut bilgiler bulmak olduğunu vurguladı.Bu komisyonlarda bir köstebek olduğu ve hastanelere bilgi verdiği yönünde bakanlığa yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine Memişoğlu, "Biz bu denetimi yaparken hangi kişi, kim nereye gidecek, hiç bilinmiyor ve bu ellerine verilen zarflar kapalı zarf, hangi hastaneye gideceğini de bilmiyor. O araçlara bindikten sonra kişinin nereye gideceği belli oluyor, biz böyle denetleme yapıyoruz İstanbul'da. Çünkü maalesef 'bu çete olabilir bu içimizde de birileri olabilir' diye hep düşündüğümüz için bunları hastanelere, kimin nereye gideceğini belli etmeden bu denetimleri yaptık." dedi.
Bu denetimlerin dinlemeler sonrasında da devam ettiğine dikkati çeken Memişoğlu, şu bilgileri paylaştı:"Burada bir şüphemiz var dendiği anda bizim ekiplerimiz, çünkü ben iki kişiyi tek bununla görevlendirdim. Yani bir şey olursa 7/24 gidin o hastanede denetim yapın dedik. Öyle olunca polis de direkt irtibatlı oldukları için o teyp kasetlerinde herhangi bir şüpheli konuşma duydukları anda bizim ekibi arıyorlardı, 'iki tane üç tane denetim ekibi hemen gönderin' diyordu. Türkay Bey dediğimiz arkadaşlar da onlar da, bizim ekip hemen gidiyor işte denetim yapıyor bir şey bulmaya çalışıyor ama o sırada oradaki çete üyeleri birbiriyle görüşüyor denetim sırasında ve esas deliller orada elde ediliyor."(Sürecek)
"Çünkü o sırada dosyayı değiştirebiliyorlar hasta dosyasını veya o anda bebekler zaten çok küçük ve yoğun bakıma ihtiyaçları olduğu için bunun bakımını, vesairesini o aşamada kendilerine göre manipüle edip bizim denetleme ekiplerine bunu farklı şekilde ifade ediyor olabilirler diye. Bu konuda 'biz delil elde edemiyoruz' demeleri üzerine biz emniyeti devreye sokuyoruz. Çünkü orada şöyle de olabilirdi yani 'denetimden bir şey çıkmadı' deyip devam edebilirdi, hayır biz bunu yapmıyoruz, Biz diyoruz ki bununla ilgili madem bir şey var, polis, delil ve ispata dayalı... Mahkemede çünkü bir kurumu kapatacaksanız, bir doktorun doktorluğunu iptal edeceksiniz veya bir ceza keseceksiniz elinizde somut deliler olması lazım. Biz bunun olması için emniyeti 5 Mayıs'ta devreye sokuyoruz. Ben yardımcılarıma, herkese şunu söylüyorum, 'Emniyet ve savcılık sizden ne isterse 7/24 saat bununla ilgili lütfen onlara destek verin' diyoruz. Biz bu yazıyı yazıyoruz 5 Mayıs'ta, emniyette şunu yapıyor, 20 Haziran 2023'te Cumhuriyet Başsavcılığından teknik, fiziki takip ve telefon dinlemesi için izin alıyor. Biz 5 Mayıs'ta yazıyoruz ama emniyet bunları dinlemek için 20 Haziran 2023'te izin alıyor."Memişoğlu, gizlilik kararı alındığını da anımsatarak, 4 Eylül 2023'te emniyetin Yolsuzluk Büro Amirliği tarafından savcılığa bildirimde bulunmasının istendiğini ve yaklaşık 300 kişinin, haklarında dinleme izni alınarak dinlenmeye başlandığını anlattı.Emniyetle hep işbirliği içinde çalıştıklarını aktaran Memişoğlu, şöyle devam etti:"Emniyet bu dinleme esnasında işte bebeklerle ilgili bir sorun var, bir şüphe elde ettikleri anda bizim arkadaşlara diyorlar ki 'hemen olağanüstü bir denetime çıkın' diyorlar. Biz de bu hastanelere 25 Eylül'de herkesin nereye gideceğini bilmediği şekilde, zarflarla, anlık olarak olağanüstü bir denetim yapıyoruz. Esasında dosyanın esas delil elde edilen zamanı 25 Eylül'deki bu genel olağanüstü büyük denetim. Ve o denetimde haberleşmeler ve dinlemeler, birbirleriyle konuşmalar, teyp kasetleri, işte bazı bebeklerin saklanılması vesaire esasında dosyadaki delillerin birçoğu bu aşamada elde edilmiş oluyor."- 28 Eylül'de komisyon oluşturulduBakan Memişoğlu, 25 Eylül'deki denetimden sonra 28 Eylül'de İstanbul genelinde yenidoğancıların oluşturduğu bir komisyon kurduklarına işaret ederek, "Bu 25 Eylül'de değerlendirilen ve denetim yapılan hastanelerdeki alınan dosyaların bilgilerinin de aynı zamanda bilimsel olarak değerlendirilmesi neticesinde, emniyete bu komisyonun raporlarını verdik." diye konuştu.- "Kimin nereye gideceğini belli etmeden bu denetimleri yaptık"Memişoğlu, komisyonu oluşturmalarının en büyük sebebinin delil ve somut bilgiler bulmak olduğunu vurguladı.Bu komisyonlarda bir köstebek olduğu ve hastanelere bilgi verdiği yönünde bakanlığa yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine Memişoğlu, "Biz bu denetimi yaparken hangi kişi, kim nereye gidecek, hiç bilinmiyor ve bu ellerine verilen zarflar kapalı zarf, hangi hastaneye gideceğini de bilmiyor. O araçlara bindikten sonra kişinin nereye gideceği belli oluyor, biz böyle denetleme yapıyoruz İstanbul'da. Çünkü maalesef 'bu çete olabilir bu içimizde de birileri olabilir' diye hep düşündüğümüz için bunları hastanelere, kimin nereye gideceğini belli etmeden bu denetimleri yaptık." dedi.
Bu denetimlerin dinlemeler sonrasında da devam ettiğine dikkati çeken Memişoğlu, şu bilgileri paylaştı:"Burada bir şüphemiz var dendiği anda bizim ekiplerimiz, çünkü ben iki kişiyi tek bununla görevlendirdim. Yani bir şey olursa 7/24 gidin o hastanede denetim yapın dedik. Öyle olunca polis de direkt irtibatlı oldukları için o teyp kasetlerinde herhangi bir şüpheli konuşma duydukları anda bizim ekibi arıyorlardı, 'iki tane üç tane denetim ekibi hemen gönderin' diyordu. Türkay Bey dediğimiz arkadaşlar da onlar da, bizim ekip hemen gidiyor işte denetim yapıyor bir şey bulmaya çalışıyor ama o sırada oradaki çete üyeleri birbiriyle görüşüyor denetim sırasında ve esas deliller orada elde ediliyor."(Sürecek)