HAYDAR KARAALP - Irak'ın Babil kentine bağlı Jimmaat Köyü'nde kadınların neredeyse tamamına yakını hasırcılık yaparak evlerini geçindiriyor.
Köydeki kadınlar, kamış ve hurma sapından boy boy sepetler ve yaz aylarının en büyük ihtiyacı birbirinden güzel yelpazeler yapıyor. Unutulmaya yüz tutan hasırcılık mesleği Iraklı kadınların elinde yeniden hayat bulurken ortaya birbirinden güzel ürünler çıkıyor.- "Kadınlar evlerinde oturarak evin masraflarını karşılayabiliyor"Köyde hasırcılık yapan kadınlardan 3 çocuk annesi Umm Ali, "Köydeki bütün kadınlar hasırcılığa küçük yaşlarda başlıyor. Benim kızlarım da benden bu mesleği küçük yaşta öğrendi." dedi.Köye daha sonradan yerleşen kadınların da zamanla hasırcılığı öğrendiğini dile getiren Umm Ali, şunları söyledi:"Hasırclık, evde yapıldığı için kadınlar için kolay ve güzel bir meslek. Kadınlar evlerinde oturarak çocuklarının geçimini ve evin masraflarını karşılayabiliyor. Hasırcılıkta kullandığımız hurma sapları kendi toprağımızda yetiştirdiğimiz hurma ağaçlarından. Bunları hiçbir yerden ithal etmiyoruz, kendi köyümüzün ürünü. Yeşil hurma saplarını önce kurutuyoruz sonra üretimde kullanıyoruz. Bu sapları çeşitli renklere de boyayabiliyoruz sonra boyanan sapları kurutuyoruz. Hasırcılık yapan köy kadınları memur kadınlar gibi sabahtan akşama kadar ama evinde çalışıyor. Bu kadınlar hem evine ve çocuklarına sahip çıkıyor, hem de el üretiminden bir kazanç sağlıyor. Devletten hiçbir destek alamıyoruz. Bu meslek kadınlara özgü bir zanaat."- "Köyde 1000'in üzerinde aile (kadınlar) bu mesleği icra ediyor"Hasırdan üretilen malların satışını yapan İbrahim Hammadi, "Dünyaya gözlerimi açtığım günden bu yana anneannemi, annemi ve köydeki tüm kadınları hasırcılık yaparken gördüm ve sevdim de. Ancak bu kadınlara özgü bir iş olduğu için ben yapmadım." dedi.
El üretimine dayalı bu işçiliğin Babil'e özgü tarihi bir miras olduğunu söyleyen Hammadi, "Babil, uygarlık ve tarihi eserler şehridir. Böyle bir meslek de buraya yabancı değil. Köyde 1000'in üzerinde aile (kadınlar) bu mesleği icra ediyor." diye konuştu.
Hammadi, köydeki kadınların yurt içi ve dışında hasırcılık festivallerine katıldığını belirtirken, "Diğer illere satış yapabiliyoruz ancak ürünlerimizi yurt dışına gönderemiyoruz." dedi.
Köydeki kadınlar, kamış ve hurma sapından boy boy sepetler ve yaz aylarının en büyük ihtiyacı birbirinden güzel yelpazeler yapıyor. Unutulmaya yüz tutan hasırcılık mesleği Iraklı kadınların elinde yeniden hayat bulurken ortaya birbirinden güzel ürünler çıkıyor.- "Kadınlar evlerinde oturarak evin masraflarını karşılayabiliyor"Köyde hasırcılık yapan kadınlardan 3 çocuk annesi Umm Ali, "Köydeki bütün kadınlar hasırcılığa küçük yaşlarda başlıyor. Benim kızlarım da benden bu mesleği küçük yaşta öğrendi." dedi.Köye daha sonradan yerleşen kadınların da zamanla hasırcılığı öğrendiğini dile getiren Umm Ali, şunları söyledi:"Hasırclık, evde yapıldığı için kadınlar için kolay ve güzel bir meslek. Kadınlar evlerinde oturarak çocuklarının geçimini ve evin masraflarını karşılayabiliyor. Hasırcılıkta kullandığımız hurma sapları kendi toprağımızda yetiştirdiğimiz hurma ağaçlarından. Bunları hiçbir yerden ithal etmiyoruz, kendi köyümüzün ürünü. Yeşil hurma saplarını önce kurutuyoruz sonra üretimde kullanıyoruz. Bu sapları çeşitli renklere de boyayabiliyoruz sonra boyanan sapları kurutuyoruz. Hasırcılık yapan köy kadınları memur kadınlar gibi sabahtan akşama kadar ama evinde çalışıyor. Bu kadınlar hem evine ve çocuklarına sahip çıkıyor, hem de el üretiminden bir kazanç sağlıyor. Devletten hiçbir destek alamıyoruz. Bu meslek kadınlara özgü bir zanaat."- "Köyde 1000'in üzerinde aile (kadınlar) bu mesleği icra ediyor"Hasırdan üretilen malların satışını yapan İbrahim Hammadi, "Dünyaya gözlerimi açtığım günden bu yana anneannemi, annemi ve köydeki tüm kadınları hasırcılık yaparken gördüm ve sevdim de. Ancak bu kadınlara özgü bir iş olduğu için ben yapmadım." dedi.
El üretimine dayalı bu işçiliğin Babil'e özgü tarihi bir miras olduğunu söyleyen Hammadi, "Babil, uygarlık ve tarihi eserler şehridir. Böyle bir meslek de buraya yabancı değil. Köyde 1000'in üzerinde aile (kadınlar) bu mesleği icra ediyor." diye konuştu.
Hammadi, köydeki kadınların yurt içi ve dışında hasırcılık festivallerine katıldığını belirtirken, "Diğer illere satış yapabiliyoruz ancak ürünlerimizi yurt dışına gönderemiyoruz." dedi.