Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Türkiye ekonomisinin, pozitif büyüme eğilimini üst üste 10'uncu çeyrekte de sürdürdüğünü belirterek, "Söz konusu direncin, asrın en büyük felaketi olan 6 Şubat Kahramanmaraş depremiyle sekteye uğrayan ekonomik aktiviteye karşın 2023 yılında da devam edeceğine olan inancımız tamdır." ifadesini kullandı.
Asmalı, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 yılı 4'üncü çeyrek ekonomik büyüme rakamlarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.Ekonomik büyümenin 10 çeyrektir devam ettiğini aktaran Asmalı, "Türkiye ekonomisi, 2022 yılının son çeyreğinde yüzde 3,5, yılın tamamında ise yüzde 5,6 oranında büyüyerek pozitif büyüme eğilimini üst üste 10'uncu çeyrekte de sürdürmüştür. Böylece verisi açıklanan G20 ülkeleri içerisinde Suudi Arabistan'ın ardından 2'nci sırada yer alan Türkiye; aynı dönemde yüzde 4 büyüyen İngiltere, yüzde 3 büyüyen Çin ve yüzde 2,1 büyüyen ABD gibi ekonomileri geride bırakmayı başarmıştır." ifadelerini kullandı.Asmalı, 2022 yılı genelinde iç talebin büyümeye 12,8 puanlık ciddi katkısının yanı sıra yatırımlar ve net dış talebin de sırasıyla 0,7 ve 0,6 puanlık katkılarıyla pozitifte kalmasının büyümenin genele yayıldığına işaret ettiğini kaydetti. Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında henüz toparlanma evresindeki küresel ekonomik konjonktüre rağmen sağlanan başarının Türkiye ekonomisinin direnç gücünü yeniden teyit ettiğini belirten Asmalı, şu değerlendirmelerde bulundu:"Söz konusu direncin, asrın en büyük felaketi olan 6 Şubat Kahramanmaraş depremiyle sekteye uğrayan ekonomik aktiviteye karşın 2023 yılında da devam edeceğine olan inancımız tamdır. Bu bağlamda MÜSİAD olarak, deprem bölgesinde önce sosyal hayatın, sonrasında ivedilikle ekonomik hayatın normalleşmesi için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Toplam GSYH'nin yaklaşık yüzde 9'unu kapsayan, toplam ihracatın neredeyse yüzde 8'ini karşılayan ve başta imalat sanayii olmak üzere birçok sektörde ön plana çıkan (depremlerden etkilenen) bu 10 ilimizde, önce temel insani yaşam koşullarının, ardından iktisadi hareketliliğin deprem öncesi seviyesine dönmesi en önemli gündem maddemiz ve önceliğimizdir.Devletimiz ve milletimizin el ele ortaya koyduğu büyük dayanışma ve tarihi bir yardım seferberliğiyle bölgedeki yaraları sarmaya yönelik olağanüstü çabası, bölgenin ekonomik anlamda yeniden inşa edilmesi noktasında oldukça önemlidir. Deprem bölgesine yönelik imar çalışmalarının yanı sıra hayata geçirilecek yeni projeler ve üretim, istihdam ve ihracatın korunmasına yönelik tedbirlerle el birliğiyle yeniden ayağa kalkacağız."
Asmalı, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 yılı 4'üncü çeyrek ekonomik büyüme rakamlarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.Ekonomik büyümenin 10 çeyrektir devam ettiğini aktaran Asmalı, "Türkiye ekonomisi, 2022 yılının son çeyreğinde yüzde 3,5, yılın tamamında ise yüzde 5,6 oranında büyüyerek pozitif büyüme eğilimini üst üste 10'uncu çeyrekte de sürdürmüştür. Böylece verisi açıklanan G20 ülkeleri içerisinde Suudi Arabistan'ın ardından 2'nci sırada yer alan Türkiye; aynı dönemde yüzde 4 büyüyen İngiltere, yüzde 3 büyüyen Çin ve yüzde 2,1 büyüyen ABD gibi ekonomileri geride bırakmayı başarmıştır." ifadelerini kullandı.Asmalı, 2022 yılı genelinde iç talebin büyümeye 12,8 puanlık ciddi katkısının yanı sıra yatırımlar ve net dış talebin de sırasıyla 0,7 ve 0,6 puanlık katkılarıyla pozitifte kalmasının büyümenin genele yayıldığına işaret ettiğini kaydetti. Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında henüz toparlanma evresindeki küresel ekonomik konjonktüre rağmen sağlanan başarının Türkiye ekonomisinin direnç gücünü yeniden teyit ettiğini belirten Asmalı, şu değerlendirmelerde bulundu:"Söz konusu direncin, asrın en büyük felaketi olan 6 Şubat Kahramanmaraş depremiyle sekteye uğrayan ekonomik aktiviteye karşın 2023 yılında da devam edeceğine olan inancımız tamdır. Bu bağlamda MÜSİAD olarak, deprem bölgesinde önce sosyal hayatın, sonrasında ivedilikle ekonomik hayatın normalleşmesi için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Toplam GSYH'nin yaklaşık yüzde 9'unu kapsayan, toplam ihracatın neredeyse yüzde 8'ini karşılayan ve başta imalat sanayii olmak üzere birçok sektörde ön plana çıkan (depremlerden etkilenen) bu 10 ilimizde, önce temel insani yaşam koşullarının, ardından iktisadi hareketliliğin deprem öncesi seviyesine dönmesi en önemli gündem maddemiz ve önceliğimizdir.Devletimiz ve milletimizin el ele ortaya koyduğu büyük dayanışma ve tarihi bir yardım seferberliğiyle bölgedeki yaraları sarmaya yönelik olağanüstü çabası, bölgenin ekonomik anlamda yeniden inşa edilmesi noktasında oldukça önemlidir. Deprem bölgesine yönelik imar çalışmalarının yanı sıra hayata geçirilecek yeni projeler ve üretim, istihdam ve ihracatın korunmasına yönelik tedbirlerle el birliğiyle yeniden ayağa kalkacağız."