Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ülkede her rekabeti her kavgayı her çekişmeyi belki bir şekilde izah etmek mümkündür ama yatırım düşmanlığınaanlam vermek mümkün değildir. Yatırımcıları kökenlerine, inançlarına göre ayıran bu kirli zihniyetin tek derdi Türkiye'nin ekonomik çöküntüye uğramasıdır. CHP'nin geçmişinden bugüne kadar bütün işi hep engellemek olmuştur. Hiçbir zaman teşvik olmamıştır." dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manisa-Akhisar Çevre Yolu Açılış Töreni'ne Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.
İstanbul-İzmir Devlet Yolu güzergahı üzerinde yer alması dolayısıyla Akhisar şehir merkezinde büyük bir trafik yükü oluştuğunu belirten Erdoğan, inşa edilen 13 kilometreyi aşkın uzunluğa sahip çevre yoluyla ilçenin bu yükten kurtulduğunu söyledi.Söz konusu yolun transit trafiğin de kesintisiz bir şekilde akmasını sağlayacağını dile getiren Erdoğan, "Daha önce tamamlanan kısımları peyderpey açılan çevre yolumuzun son 4,3 kilometrelik kısmıyla birlikte tamamını bugün resmen hizmete alıyoruz. Bu yol sayesinde araçların şehir geçişi süresi yarı yarıya azalırken, yılda vakitten 56 milyon lira ve akaryakıttan 6 milyon lira tasarruf edilmiş olacak." diye konuştuUlaşım projelerini bir ülkenin gelişmesinin, kalkınmasının ve hedeflerine doğru yürümesinin temel altyapısı olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, bu anlayışla son 18 yılda diğer alanlarla birlikte ulaşımda da yatırım seferberliği başlattıklarına işaret etti.Erdoğan, "Ülkemizdeki bölünmüş yol uzunluğunu, 81 vilayetinin tamamını kuşatacak şekilde 27 bin kilometrenin üzerine çıkardık. Bu yolların üzerine uzunluğu 554 kilometreyi bulan 410 tünel inşa ettik. Araç sayımız arttığı halde bu altyapı sayesinde hem ulaşım kolaylaştı, hem kazalar azaldı, hem konfor yükseldi." ifadesini kullandı.Aynı dönemde 11 bin 600 kilometre demiryolunu adeta sıfırdan yapmışçasına yenilediklerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:"Hızlı tren hatlarımızı giderek yaygınlaştırıyoruz. Havalimanlarımızın sayısını 56'a çıkardık. Yaşadığımız her hadise ülkemize kazandırdığımız bu güçlü altyapının ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor. Salgın döneminde hastanelerimizin ve kuşatıcı sosyal güvenlik sistemimizin milletimiz için önemini hep birlikte gördük. İhracatımız attıkça Organize Sanayi Bölgelerimizin, üretim tesislerimizin, lojistik altyapımızın ehemmiyeti ortaya çıktı. Eğitimden sağlığa, enerjiden spora kadar her alanda benzer bir tablo ortaya koymak mümkündür.Bizim için en büyük sevinç ve gurur kaynağı işte bugün burada olduğu gibi milletimize hizmet edecek eserlerin, yatırımların açılışlarını yapmaktır. Hazreti Mevlana ne güzel söylemiş, 'Kamil odur ki, koya dünyada eser; eseri olmayanın yerinde yeller eser.' Biz de bu dünyada eser bırakmak için gece gündüz çalıştık, çalışıyoruz. Eseri olmayanların da günlerini, yıllarını, ömürlerini nasıl boş laflarla, yalan yanlış konuşmalarla, iftira ile ifrat ve tefritle geçirdiklerini sizler de görüyorsunuz. Hep söylediğim gibi bizim siyasetimiz ülkeye ve millete eser kazandırma siyasetidir, hizmet etme siyasetidir. Bunun dışında her şeyin sabun köpüğü gibi bir süre sonra sönüp gideceğini biliyoruz. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle son nefesimize kadar da ülkemize ve milletimize hizmet aşkıyla mücadeleye devam edeceğiz."Kaza riskinin adeta sıfırlandığı yollarla aynı zamanda şehirlerin de güzelleştiğini belirten Erdoğan, Türkiye'de her rekabeti, her kavgayı, her çekişmeyi belki bir şekilde izah etmenin mümkün olduğunu ancak yatırım düşmanlığına anlam vermenin mümkün olmadığını vurguladı.Erdoğan, şöyle konuştu:"Bizi bugün en çok uğraştıran hususlardan biri Türkiye'ye yatırım gelmesini engellemek için ülkesini yurt dışında kötüleyen anlayışla mücadele etmektir. Aynı anlayış Türkiye'ye gelen yatırımcıyı kaçırmak için her türlü yalanı, iftirayı ardı ardına sıralamaktan çekinmiyor.Yatırımcıları kökenlerine, inançlarına göre ayıran bu kirli zihniyetin tek derdi Türkiye'nin ekonomik çöküntüye uğramasıdır. Bunun adı da sadece malum ana muhalefet CHP'dir, yeter ki yatırımcı Türkiye'ye gelmesin. Ya yatırımın rengi olur mu, yatırımın ırkı, dili, dini olur mu? Yatırım Avrupa'dan geldiği zaman güzel ama yatırım Katar'dan geldiği zaman kötü ve ona bir de tabii kılıf giydirmek. Bunun markası kim? CHP. CHP'nin geçmişinden bugüne kadar bütün işi hep engellemek olmuştur. Hiçbir zaman teşvik olmamıştır. Milletin gönlünü kazanarak alamadıkları desteği ülkenin çöküşünü sağlayarak elde etme hesabı içerisindeki bu anlayış giderek pervasızlaşıyor.Uluslararası yatırımcılara adeta savaş açanlar bunu 'ülkenin ve milletin çıkarlarını korumak' kılıfıyla gizlemeye çalışıyorlar. Halbuki uluslararası yatırımların bir ülkenin gelişmesindeki, kalkınmasındaki önemi tartışılmazdır. Bugün dünyanın 'gelişmiş' diye tarif edilen ülkelerinin hemen hepsi aynı zamanda en çok uluslararası yatırımı çekmeyi başarmış ülkelerdir. Çünkü hiçbir ülke sadece kendi geliri ve kaynaklarıyla büyük bir kalkınma hamlesini hayata geçiremez. Türkiye'de de durum farklı değildir."
İstanbul-İzmir Devlet Yolu güzergahı üzerinde yer alması dolayısıyla Akhisar şehir merkezinde büyük bir trafik yükü oluştuğunu belirten Erdoğan, inşa edilen 13 kilometreyi aşkın uzunluğa sahip çevre yoluyla ilçenin bu yükten kurtulduğunu söyledi.Söz konusu yolun transit trafiğin de kesintisiz bir şekilde akmasını sağlayacağını dile getiren Erdoğan, "Daha önce tamamlanan kısımları peyderpey açılan çevre yolumuzun son 4,3 kilometrelik kısmıyla birlikte tamamını bugün resmen hizmete alıyoruz. Bu yol sayesinde araçların şehir geçişi süresi yarı yarıya azalırken, yılda vakitten 56 milyon lira ve akaryakıttan 6 milyon lira tasarruf edilmiş olacak." diye konuştuUlaşım projelerini bir ülkenin gelişmesinin, kalkınmasının ve hedeflerine doğru yürümesinin temel altyapısı olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, bu anlayışla son 18 yılda diğer alanlarla birlikte ulaşımda da yatırım seferberliği başlattıklarına işaret etti.Erdoğan, "Ülkemizdeki bölünmüş yol uzunluğunu, 81 vilayetinin tamamını kuşatacak şekilde 27 bin kilometrenin üzerine çıkardık. Bu yolların üzerine uzunluğu 554 kilometreyi bulan 410 tünel inşa ettik. Araç sayımız arttığı halde bu altyapı sayesinde hem ulaşım kolaylaştı, hem kazalar azaldı, hem konfor yükseldi." ifadesini kullandı.Aynı dönemde 11 bin 600 kilometre demiryolunu adeta sıfırdan yapmışçasına yenilediklerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:"Hızlı tren hatlarımızı giderek yaygınlaştırıyoruz. Havalimanlarımızın sayısını 56'a çıkardık. Yaşadığımız her hadise ülkemize kazandırdığımız bu güçlü altyapının ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor. Salgın döneminde hastanelerimizin ve kuşatıcı sosyal güvenlik sistemimizin milletimiz için önemini hep birlikte gördük. İhracatımız attıkça Organize Sanayi Bölgelerimizin, üretim tesislerimizin, lojistik altyapımızın ehemmiyeti ortaya çıktı. Eğitimden sağlığa, enerjiden spora kadar her alanda benzer bir tablo ortaya koymak mümkündür.Bizim için en büyük sevinç ve gurur kaynağı işte bugün burada olduğu gibi milletimize hizmet edecek eserlerin, yatırımların açılışlarını yapmaktır. Hazreti Mevlana ne güzel söylemiş, 'Kamil odur ki, koya dünyada eser; eseri olmayanın yerinde yeller eser.' Biz de bu dünyada eser bırakmak için gece gündüz çalıştık, çalışıyoruz. Eseri olmayanların da günlerini, yıllarını, ömürlerini nasıl boş laflarla, yalan yanlış konuşmalarla, iftira ile ifrat ve tefritle geçirdiklerini sizler de görüyorsunuz. Hep söylediğim gibi bizim siyasetimiz ülkeye ve millete eser kazandırma siyasetidir, hizmet etme siyasetidir. Bunun dışında her şeyin sabun köpüğü gibi bir süre sonra sönüp gideceğini biliyoruz. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle son nefesimize kadar da ülkemize ve milletimize hizmet aşkıyla mücadeleye devam edeceğiz."Kaza riskinin adeta sıfırlandığı yollarla aynı zamanda şehirlerin de güzelleştiğini belirten Erdoğan, Türkiye'de her rekabeti, her kavgayı, her çekişmeyi belki bir şekilde izah etmenin mümkün olduğunu ancak yatırım düşmanlığına anlam vermenin mümkün olmadığını vurguladı.Erdoğan, şöyle konuştu:"Bizi bugün en çok uğraştıran hususlardan biri Türkiye'ye yatırım gelmesini engellemek için ülkesini yurt dışında kötüleyen anlayışla mücadele etmektir. Aynı anlayış Türkiye'ye gelen yatırımcıyı kaçırmak için her türlü yalanı, iftirayı ardı ardına sıralamaktan çekinmiyor.Yatırımcıları kökenlerine, inançlarına göre ayıran bu kirli zihniyetin tek derdi Türkiye'nin ekonomik çöküntüye uğramasıdır. Bunun adı da sadece malum ana muhalefet CHP'dir, yeter ki yatırımcı Türkiye'ye gelmesin. Ya yatırımın rengi olur mu, yatırımın ırkı, dili, dini olur mu? Yatırım Avrupa'dan geldiği zaman güzel ama yatırım Katar'dan geldiği zaman kötü ve ona bir de tabii kılıf giydirmek. Bunun markası kim? CHP. CHP'nin geçmişinden bugüne kadar bütün işi hep engellemek olmuştur. Hiçbir zaman teşvik olmamıştır. Milletin gönlünü kazanarak alamadıkları desteği ülkenin çöküşünü sağlayarak elde etme hesabı içerisindeki bu anlayış giderek pervasızlaşıyor.Uluslararası yatırımcılara adeta savaş açanlar bunu 'ülkenin ve milletin çıkarlarını korumak' kılıfıyla gizlemeye çalışıyorlar. Halbuki uluslararası yatırımların bir ülkenin gelişmesindeki, kalkınmasındaki önemi tartışılmazdır. Bugün dünyanın 'gelişmiş' diye tarif edilen ülkelerinin hemen hepsi aynı zamanda en çok uluslararası yatırımı çekmeyi başarmış ülkelerdir. Çünkü hiçbir ülke sadece kendi geliri ve kaynaklarıyla büyük bir kalkınma hamlesini hayata geçiremez. Türkiye'de de durum farklı değildir."