Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti'nde, "Mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeve, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirilecektir. Sadeleşme süreci kademeli olmaya devam edecektir." denildi.
Para Politikası Kurulu'nun 20 Temmuz'daki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.Özette, son PPK döneminden bu yana ihtiyaç kredi büyümesinin yavaşlama eğilimini sürdürdüğü kaydedildi.İhtiyaç kredilerinde 16 Haziran'dan bu yana artış oranının yüzde 2,9 olduğu bildirilen özette, "Bu gelişmede kredi büyümesine dayalı menkul kıymet tesisi uygulamasının kapsamının genişletilmesi etkili olmuştur. Diğer taraftan, kredi kartlarında büyüme güçlü seyretmeye devam etmektedir. Yıllık artış oranı yüzde 175,4'ten yüzde 186,6'ya çıkmıştır. TL ticari kredilerde yıllık büyüme oranları yüzde 73,8'den yüzde 69,1'e gerilerken, nispeten yatay bir seyir izlemiştir." ifadeleri kullanıldı.Özette, önceki PPK döneminde düzenleme öncesi döneme göre 749 baz puan artarak yüzde 41,7 seviyesine yükselen ortalama ihtiyaç kredisi (KMH hariç) faizlerinin son PPK döneminde 644 baz puan artarak yüzde 48,1 seviyesine çıktığı, aynı dönemde konut kredisi faizleri ile taşıt kredisi faizlerinin yüzde 21,8 ve yüzde 34 seviyelerinden sırasıyla yüzde 32,6 ve yüzde 41,3 seviyelerine yükseldiği bildirildi.Türk lirası ticari kredi faizlerinin ise politika faizindeki artış ile birlikte 1.054 baz puan artarak yüzde 25,2 olarak gerçekleştiği kaydedilen özette, 23 Haziran haftasında yüzde 32,9 seviyesine yükselen TL mevduat faizlerinin politika faizindeki 650 baz puanlık artışa karşın gerileyerek 14 Temmuz haftasında yüzde 27,8 olarak gerçekleştiği, politika faizi ve TL mevduat faizleri arasındaki farkın belirgin şekilde azaldığı ve bu gelişmede en önemli rolün, mikro- ve makroihtiyati çerçevede sadeleşme sürecinin ilk adımı olan menkul kıymet tesisi uygulamasına ilişkin düzenlemenin oynadığı vurgulandı.- "Hazirandan itibaren toplam 1,42 milyar dolar net portföy girişi gerçekleşti"Özette, doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme, rezervlerde süregelen artış ve turizm gelirlerinin desteğiyle cari işlemler hesabındaki dengelenmenin fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacağı belirtilerek, son dönemde yapılan anlaşmalar ile teknoloji yatırımlarını ve üretim kapasitesini geliştirecek alanlara yoğunlaşacak doğrudan yabancı yatırımların önümüzdeki dönemde dış finansmanı destekleyeceği bildirildi.Yurt içi belirsizliklerin etkisiyle 22 Mayıs 2023'te 703 baz puan seviyesiyle bu yılın zirve noktasına ulaşan Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) önceki PPK döneminde 493 baz puan, 19 Temmuz 2023'te ise 457 baz puan seviyesine gerilediği anımsatılan özette, benzer şekilde, Türk lirasının 1 ay ve 12 ay vadeli kur oynaklıklarının önceki PPK dönemlerindeki 25,2 ve 33,8 puan seviyelerinden sırasıyla 23,6 ve 30,3 puana gerilediği ve risk primi ile kur oynaklıklarındaki düşüşlere haziran ayından itibaren 0,09 milyar dolarının DİBS piyasasına ve 1,33 milyar doları hisse senedi piyasasına olmak üzere toplam 1,42 milyar dolar net portföy girişinin eşlik ettiği kaydedildi.Özette, TCMB uluslararası rezervlerinin haziran ayından itibaren güçlü bir artış eğilimine girdiği vurgulanarak, 2022 sonu itibarıyla 128,8 milyar dolar seviyesinden mayıs sonunda 98,5 milyar dolar seviyesine gerileyen TCMB brüt uluslararası rezervlerinin, 14 Temmuz itibarıyla 113,1 milyar dolar seviyesine yükseldiği belirtildi.- "Parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar devam etmesi öngörülmüştür"Politika faizinin, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleneceği aktarılan özette, şunlar kaydedildi:
"Kurul, para politikası çerçevesinin enflasyon görünümü ve yukarı yönlü riskler göz önüne alındığında yüzde 5 enflasyon hedefini gerçekleştirme kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiği değerlendirmesinde bulunmuştur. Fiyat istikrarındaki bozulmanın makroekonomik istikrar ve özellikle finansal istikrar üzerinde oluşturabileceği risklere dikkat çekilmiştir. Bu doğrultuda Kurul, adımları gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilen parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir. Parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar devam etmesi öngörülmüştür." Özette, Kurul'un, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için başlatılan parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verdiği, bu çerçevede, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 15'ten yüzde 17,5 düzeyine yükseltildiği hatırlatıldı.Enflasyon görünümünün parasal sıkılaştırma istikametindeki adımların sürekliliğini gerekli kıldığı aktarılan özette, Kurul'un, parasal sıkılaştırma sürecinin makroekonomik ve finansal koşullar üzerindeki etkilerine dair analizleri incelediği, faiz artırım senaryolarının enflasyon, kredi büyümesi, kredi ve piyasa faizleri, ekonomik aktivite, beklentiler gibi temel makroekonomik değişkenler üzerindeki etkilerinin bütünsel bir perspektifle değerlendirildiği bildirildi.- "Sadeleşme sürecinde atılan adımların hızı ve sıralaması etki analizleri ile belirlenmektedir"TCMB PPK Toplantı Özeti'nde, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçevenin makro finansal istikrarı destekleme ve piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artırması konularında geliştirilmesi gerektiği tespitlerini tekrarlamıştır. Bu doğrultuda, söz konusu çerçevede sadeleşme politikasının devamına karar verilmiştir. Mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeve, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirilecektir. Sadeleşme süreci kademeli olmaya devam edecektir. Sadeleşme sürecinde atılan adımların hızı ve sıralaması etki analizleri ile belirlenmektedir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin etki analizleri söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler, menkul kıymetler ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarıyla birlikte bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilerek yapılmaktadır.
Bu kapsamda Kurul, faiz artırımının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almıştır. Bu kararlarla, temel politika aracı olan politika faizleri parasal, finansal koşullar ve beklentileri etkilerken, Türk lirası likidite ve tüketim talebindeki aşırılıkların dengelenmesi ve para politikasının etkinliğinin artırılması hedeflenmektedir."
- "Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir."Özette, bireysel kredilerin, kredi kartları ve taşıt kredileri kategorilerinde 2023 başından beri aylık ortalama yüzde 9,8 ve yüzde 9,1 arttığı aktarılarak, "Bireysel kredilerdeki bu ivmelenmeyle birlikte iç talebin hem doğrudan hem de cari denge üzerinden fiyat istikrarını bozduğu değerlendirilmiştir. Seçici kredi sıkılaştırması kararları sonucunda yurt içi talepte dengelenme sürecinin destekleneceği öngörülmektedir." denildi.Döviz kuru gelişmelerinin etkisiyle Kur Korumalı Mevduat hesaplarının kur farkı ödemeleri nedeniyle finansal sisteme girişi gerçekleşen Türk lirası likiditenin yakından izlendiği belirtilen özette, şunlar kaydedildi:"Mevcut piyasa koşulları ve önümüzdeki döneme ilişkin likidite projeksiyonları dikkate alınarak yapılan etki analizleri çerçevesinde gerekli adımlar atılmaktadır. Piyasada oluşan likidite fazlasının miktarsal sıkılaştırma kararı çerçevesinde Kur Korumalı Mevduat hesaplarına yönelik Türk lirası zorunlu karşılık oranlarının artırılması yoluyla sterilizasyonu planlanmıştır. "Özette, enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergelerin yakından takip edileceği aktarılarak, Kurul'un, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edeceği bildirildi.(Bitti)
Para Politikası Kurulu'nun 20 Temmuz'daki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.Özette, son PPK döneminden bu yana ihtiyaç kredi büyümesinin yavaşlama eğilimini sürdürdüğü kaydedildi.İhtiyaç kredilerinde 16 Haziran'dan bu yana artış oranının yüzde 2,9 olduğu bildirilen özette, "Bu gelişmede kredi büyümesine dayalı menkul kıymet tesisi uygulamasının kapsamının genişletilmesi etkili olmuştur. Diğer taraftan, kredi kartlarında büyüme güçlü seyretmeye devam etmektedir. Yıllık artış oranı yüzde 175,4'ten yüzde 186,6'ya çıkmıştır. TL ticari kredilerde yıllık büyüme oranları yüzde 73,8'den yüzde 69,1'e gerilerken, nispeten yatay bir seyir izlemiştir." ifadeleri kullanıldı.Özette, önceki PPK döneminde düzenleme öncesi döneme göre 749 baz puan artarak yüzde 41,7 seviyesine yükselen ortalama ihtiyaç kredisi (KMH hariç) faizlerinin son PPK döneminde 644 baz puan artarak yüzde 48,1 seviyesine çıktığı, aynı dönemde konut kredisi faizleri ile taşıt kredisi faizlerinin yüzde 21,8 ve yüzde 34 seviyelerinden sırasıyla yüzde 32,6 ve yüzde 41,3 seviyelerine yükseldiği bildirildi.Türk lirası ticari kredi faizlerinin ise politika faizindeki artış ile birlikte 1.054 baz puan artarak yüzde 25,2 olarak gerçekleştiği kaydedilen özette, 23 Haziran haftasında yüzde 32,9 seviyesine yükselen TL mevduat faizlerinin politika faizindeki 650 baz puanlık artışa karşın gerileyerek 14 Temmuz haftasında yüzde 27,8 olarak gerçekleştiği, politika faizi ve TL mevduat faizleri arasındaki farkın belirgin şekilde azaldığı ve bu gelişmede en önemli rolün, mikro- ve makroihtiyati çerçevede sadeleşme sürecinin ilk adımı olan menkul kıymet tesisi uygulamasına ilişkin düzenlemenin oynadığı vurgulandı.- "Hazirandan itibaren toplam 1,42 milyar dolar net portföy girişi gerçekleşti"Özette, doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme, rezervlerde süregelen artış ve turizm gelirlerinin desteğiyle cari işlemler hesabındaki dengelenmenin fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacağı belirtilerek, son dönemde yapılan anlaşmalar ile teknoloji yatırımlarını ve üretim kapasitesini geliştirecek alanlara yoğunlaşacak doğrudan yabancı yatırımların önümüzdeki dönemde dış finansmanı destekleyeceği bildirildi.Yurt içi belirsizliklerin etkisiyle 22 Mayıs 2023'te 703 baz puan seviyesiyle bu yılın zirve noktasına ulaşan Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) önceki PPK döneminde 493 baz puan, 19 Temmuz 2023'te ise 457 baz puan seviyesine gerilediği anımsatılan özette, benzer şekilde, Türk lirasının 1 ay ve 12 ay vadeli kur oynaklıklarının önceki PPK dönemlerindeki 25,2 ve 33,8 puan seviyelerinden sırasıyla 23,6 ve 30,3 puana gerilediği ve risk primi ile kur oynaklıklarındaki düşüşlere haziran ayından itibaren 0,09 milyar dolarının DİBS piyasasına ve 1,33 milyar doları hisse senedi piyasasına olmak üzere toplam 1,42 milyar dolar net portföy girişinin eşlik ettiği kaydedildi.Özette, TCMB uluslararası rezervlerinin haziran ayından itibaren güçlü bir artış eğilimine girdiği vurgulanarak, 2022 sonu itibarıyla 128,8 milyar dolar seviyesinden mayıs sonunda 98,5 milyar dolar seviyesine gerileyen TCMB brüt uluslararası rezervlerinin, 14 Temmuz itibarıyla 113,1 milyar dolar seviyesine yükseldiği belirtildi.- "Parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar devam etmesi öngörülmüştür"Politika faizinin, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleneceği aktarılan özette, şunlar kaydedildi:
"Kurul, para politikası çerçevesinin enflasyon görünümü ve yukarı yönlü riskler göz önüne alındığında yüzde 5 enflasyon hedefini gerçekleştirme kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiği değerlendirmesinde bulunmuştur. Fiyat istikrarındaki bozulmanın makroekonomik istikrar ve özellikle finansal istikrar üzerinde oluşturabileceği risklere dikkat çekilmiştir. Bu doğrultuda Kurul, adımları gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilen parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir. Parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar devam etmesi öngörülmüştür." Özette, Kurul'un, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için başlatılan parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verdiği, bu çerçevede, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 15'ten yüzde 17,5 düzeyine yükseltildiği hatırlatıldı.Enflasyon görünümünün parasal sıkılaştırma istikametindeki adımların sürekliliğini gerekli kıldığı aktarılan özette, Kurul'un, parasal sıkılaştırma sürecinin makroekonomik ve finansal koşullar üzerindeki etkilerine dair analizleri incelediği, faiz artırım senaryolarının enflasyon, kredi büyümesi, kredi ve piyasa faizleri, ekonomik aktivite, beklentiler gibi temel makroekonomik değişkenler üzerindeki etkilerinin bütünsel bir perspektifle değerlendirildiği bildirildi.- "Sadeleşme sürecinde atılan adımların hızı ve sıralaması etki analizleri ile belirlenmektedir"TCMB PPK Toplantı Özeti'nde, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçevenin makro finansal istikrarı destekleme ve piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artırması konularında geliştirilmesi gerektiği tespitlerini tekrarlamıştır. Bu doğrultuda, söz konusu çerçevede sadeleşme politikasının devamına karar verilmiştir. Mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeve, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirilecektir. Sadeleşme süreci kademeli olmaya devam edecektir. Sadeleşme sürecinde atılan adımların hızı ve sıralaması etki analizleri ile belirlenmektedir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin etki analizleri söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler, menkul kıymetler ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarıyla birlikte bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilerek yapılmaktadır.
Bu kapsamda Kurul, faiz artırımının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almıştır. Bu kararlarla, temel politika aracı olan politika faizleri parasal, finansal koşullar ve beklentileri etkilerken, Türk lirası likidite ve tüketim talebindeki aşırılıkların dengelenmesi ve para politikasının etkinliğinin artırılması hedeflenmektedir."
- "Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir."Özette, bireysel kredilerin, kredi kartları ve taşıt kredileri kategorilerinde 2023 başından beri aylık ortalama yüzde 9,8 ve yüzde 9,1 arttığı aktarılarak, "Bireysel kredilerdeki bu ivmelenmeyle birlikte iç talebin hem doğrudan hem de cari denge üzerinden fiyat istikrarını bozduğu değerlendirilmiştir. Seçici kredi sıkılaştırması kararları sonucunda yurt içi talepte dengelenme sürecinin destekleneceği öngörülmektedir." denildi.Döviz kuru gelişmelerinin etkisiyle Kur Korumalı Mevduat hesaplarının kur farkı ödemeleri nedeniyle finansal sisteme girişi gerçekleşen Türk lirası likiditenin yakından izlendiği belirtilen özette, şunlar kaydedildi:"Mevcut piyasa koşulları ve önümüzdeki döneme ilişkin likidite projeksiyonları dikkate alınarak yapılan etki analizleri çerçevesinde gerekli adımlar atılmaktadır. Piyasada oluşan likidite fazlasının miktarsal sıkılaştırma kararı çerçevesinde Kur Korumalı Mevduat hesaplarına yönelik Türk lirası zorunlu karşılık oranlarının artırılması yoluyla sterilizasyonu planlanmıştır. "Özette, enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergelerin yakından takip edileceği aktarılarak, Kurul'un, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edeceği bildirildi.(Bitti)